7 Adımda E-Ticaret

E-ticaret’e girmeden önce yapmanız gereken ilk ve en önemli adım, hangi ürünü satacağınıza karar vermektir. Burada doğru karar verebilmek için ise öncelikle “Hangi pazara hitap etmeliyim?” sorusuna cevap vermeniz gerekir. Bu sayede fırsatlar yakalayabileceğiniz, pazarda eksik olduğunu düşündüğünüz ürünlere yönelip iş planınızı pazarların ihtiyaçlarına göre belirleyebilirsiniz.

Pazar araştırması yaparken farklı yollar deneyebilirsiniz. Örnek vermek gerekirse; arama motorları üzerinden sektör, ürün veya hizmet özelinde arama yaparak karşınıza çıkan sonuçları ve firmaları incelemek, sosyal mecralardaki müşteri şikâyetlerini veya müşterilerin memnuniyetlerini içeren yorumları takip etmek, her ay büyük e-ticaret mecralarında en çok satan ürünler ve yeni lanse edilen ancak piyasada yaygın olarak satılmayan ürünlerin takibi gibi araştırma yöntemleriyle pazar araştırma çalışmalarınızı genişletebilirsiniz. Yeterli bütçeniz varsa daha kapsamlı bir analiz için bu konuda profesyonel hizmet veren firmalardan da destek alabilirsiniz.

Çok basit ve kolay bir yöntem gibi gözükmekle birlikte pazar araştırması yaparken işinize oldukça yarayacak bir diğer yöntem ise etrafınızdaki insanların ihtiyaç duydukları, yokluğunu hissettikleri durumları/hizmetleri gözlemlemektir. Bu gözlem sayesinde potansiyelleri fark edip bunları iş fırsatlarına çevirebilirsiniz.

Pazardaki rekabet ise araştırmanızın bir diğer önemli kısmını oluşturur. Rekabetin yüksek olduğu bir alana, herhangi bir fark yaratmadan yalnızca satış yapmak için dahil olmak sizi kısa vadede fiyat rekabetine mahkûm bırakacak ve çoğunlukla başarısız olmanıza neden olacaktır. Öncelikle rakiplerden nasıl ayrışacağınızı, neyi farklı yapabileceğinizi ve rakiplerinizin eksik yönlerini belirleyin. Bu sayede ilerleyen dönemlerde nasıl öne çıkacağınızı ve kâr edebileceğinizi bulacaksınız.

Elektronik ortamda satmak istediğiniz ürününüze karar verdiniz, tebrikler! Peki, bu ürünü müşterilerinize nasıl sunacaksınız? Satış için yeterli miktarda ürünü nereden bulacaksınız? Tedarik sisteminizi nasıl belirleyeceksiniz?

Bunun için 2 farklı yöntem bulunmaktadır:

1) Üretim: Eğer yeterli ekipman, hammadde ve işgücüne sahipseniz, aynı zamanda üretim tecrübeniz de varsa satacağınız ürünü kendiniz üretebilirsiniz. Burada kontrol daha çok sizin elinizdedir. Üretim sürecine bizzat dahil olabilir, gereken müdahaleleri en hızlı şekilde yapabilirsiniz. Ürün tasarımı veya vereceğiniz hizmetin şekli açısından karar verme yetkisi sizde olacağından müşteriye sunacağınız üründe herhangi bir sürprizle karşılaşmazsınız. Buna rağmen üretimi kendiniz yaptığınızda, maddi manevi daha çok risk altına girersiniz. Yüksek maliyet durumunda kârlılığınızı koruyabilmek için ürün fiyatını piyasadaki muadil ürünlerden daha yüksek belirlemeniz gerekebilir.

2) Tedarikçi Firma: Satışını yapacağınız ürünü yurt içinde veya yurt dışında faaliyet gösteren bir veya birkaç güvenilir tedarikçi firmayla anlaşarak edinebilirsiniz. Bu sayede yüksek adette işlem yapılan ürünlerde başta olmak üzere, tüm ürünlerde belirli bir miktar iskonto imkânınız olacağı gibi, üretim aşamasında yaşanabilecek sorunlarla ve maliyetlerle de karşılaşmazsınız. Buna rağmen tedarik edeceğiniz firmanın ürünü göndermede gecikmesi, stokta ürün olmaması, lojistik süreçler ve özellikle ithal ürünlerde kur dalgalanmalarından dolayı yaşayabileceğiniz maddi zararlar süreç içinde karşılaşabileceğiniz olası bazı sorunlar olarak dikkate alınmalıdır.

Mal tedarikinizi nasıl gerçekleştirirseniz gerçekleştirin, sizden ürün satın alacak müşteri için en önemli konunun, e-ticaret sisteminizden istediği ürüne her istediğinde ulaşabilmek olduğunu unutmayın.

Hangi ürünü satacağınızı seçtikten ve ürününüzü nasıl tedarik edeceğinizi bulduktan sonra sıra ürününüzü hangi mecralardan satacağınıza gelir. Bunun için bahsedeceğimiz 4 farklı mecradan biri veya tümüyle e-ticaret’e adım atabilirsiniz.

1- E-ticaret sitesi: İnternet üzerinden ürünlerinizi satmak için kendi sitenizi kurmak ilk akla gelen seçeneklerdendir. Her ne kadar tamamen şirketiniz adına hazırlanmış ve yönetiminin sizin inisiyatifinizde olduğu bir satış kanalı tüm firmalar tarafından arzu edilse de hem site kurulumu hem de yönetimi konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar olduğu unutulmamalıdır.

E-ticaret yazılım şirketleriyle yaptığımız iş birlikleriyle e-ticaret sitesi kurulumu, pazaryeri entegrasyonu, arama motoru optimizasyonu ve kargo yönetimi gibi hizmetlerden avantajlı yararlanmak için tıklayınız.

• Kanuni Süreç: Ülkemizdeki e-ticaret kanunlarına göre, fiili bir şirket sahibi olmayan girişimciler e-ticaret sitesi kuramıyor ve kanuni olarak internetten satış yapamıyorlar. Bu nedenle eğer faal bir şirketiniz bulunmuyorsa, e-ticaret sitesi kurmak için öncelikle bir şirket kuruluşu (şahıs, anonim veya limitet şirket) gerçekleştirmeniz gerekiyor. Ayrıca vergi mevzuatına uygun olarak, tüm satışlarınızı firma bilgileriniz dahilinde faturalandırmalısınız. Şirket kurma sürecini geçtikten sonra, e-ticaret yapabilmeniz için web sitenizin ilgili alanlarında altta belirttiğimiz sözleşme metinlerini bulundurmalısınız.

  • Mesafeli satış sözleşmesi
  • Gizlilik sözleşmesi
  • Üyelik sözleşmesi
  • İade ve iptal koşulları

  Bu belgelerin/metinlerin haricinde sitenizin belirli bir alanında şirketinizin adı, iletişim ve adres bilgilerine mutlaka yer vermelisiniz.

• Alan Adı (Domain) ve Site Barındırma (Hosting): Alan adı, sizin markanızın isminden oluşan ve genelde sonu “.com”, “.net”, “.org” ile biten internet adresinizdir. Seçmiş olduğunuz internet adresinizin bir başkasında bulunmaması, yani bir benzerinin olmaması gerekir. Aynı zamanda bu ismin markanıza veya firma unvanınıza uygun olarak seçilmesi gerekir.
  
  Site barındırma diye adlandırdığımız işlem ise sitenize herkesin giriş yapabilmesi için web ortamında size ait bir alan oluşturulması hizmetidir. e-ticaret sitenizi barındıran alanda, e-ticaret için gereken ödeme sistemleri altyapıları da yer alacağından güvenliği güvenlik önlemleri üst seviyede tutulmalıdır.
  
  Alan adı ve web barındırma hizmetleri konusunda bilgiye sahipseniz, gerekli tüm işlemleri kendiniz yaparak ilgili hizmetlerden faydalanabilirsiniz. Ancak tavsiyemiz, eğer şirketiniz içinde site kurulumu ve yönetimi konusunda yetkili bir personel yoksa mutlaka profesyonel olarak bu hizmetleri veren firmalardan destek almanızdır.

• Logo ve İnternet Sitesi Tasarımı: Tasarım, günümüzde başarılı bir internet sitesi için en önemli konuların başında gelmektedir. Fiziki bir dükkân için göz alıcı bir vitrin ne ise iyi bir e-ticaret sitesi için de ana sayfa tasarımı aynı öneme sahiptir.
  
  E-ticaret sitesi tasarımında göz önünde bulundurulması gereken 3 ana kural; canlı ve dikkat çekici görsel öğeler kullanılması, kullanıcı dostu menü yapısı oluşturulması ve satılan ürünle ilgili detaylı bilgi ve görsellerin sitede yer almasıdır.
  
  Ancak söz konusu görselliği ve fonksiyonelliği içeren bir e-ticaret sitesini, bu alanda yeterli bilgi ve donanıma sahip olmadan oluşturmaya çalışmak oldukça zordur. Bu aşamada yine tavsiyemiz, eğer şirketiniz içinde site kurulumu ve yönetimi konusunda yetkili bir personel yoksa mutlaka profesyonel olarak bu hizmetleri veren firmalardan destek almanızdır. Alacağınız bu destekle ortaya çıkan profesyonel e-ticaret sitesi yatırımınızı fazlasıyla karşılayacaktır.
  
  Bir diğer önemli konu da site tasarımında olduğu gibi birçok farklı alanda da kullanacağınız firma logonuzdur. Firma bilanço büyüklüğünüz veya yapınız ne olursa olsun, firmanızın bir logosu olması size kurumsal bir kimlik kazandıracaktır. Logonuzu sade ve yaptığınız mesleğe uygun tasarladığınızda müşterilerinizin daha çok aklında kalırsınız. Örneğin, organik sebze satışı yapan bir firmanın logosunun yeşil renklerde olması insanlarda ürünlerin daha sağlıklı olduğuna dair olumlu bir çağrışım yapar. Satış yaptığınız ürünlerin ambalajlarında da logonuza yer vereceğinizden, farklılaşma ve markalaşma yönünde de önemli etkileri olacaktır.

2- Sanal Pazarlar: İnternetten ürünlerinizi satmak için izleyebileceğiniz bir diğer yol ürünlerinizi sanal pazar olarak hizmet veren, birçok farklı kategori ve ürünün, birçok farklı firma tarafından aynı platform altında sunulduğu internet sitelerinden satmaktır. Bu alanda yurt içinde ve yurt dışında faaliyet gösteren birçok farklı alternatif bulunmaktadır; fakat tanınırlığı yüksek, güvenilir ve kurumsal yapıda bir siteyle çalışmak hem ürünlerinizin daha fazla müşteri tarafından görüntülenmesini sağlayacak hem de tahsilat süreçlerinizde sizi rahat ettirecektir. Ürünlerinizi bu kanaldan satışa sunduğunuzda, ayrıca bir e-ticaret kurma ve yönetme konusuna zaman ayırmak zorunda kalmazsınız. Ödeme işlemleri dahil diğer tüm web sitesi işlemleri, online alışveriş sitesi sorumluluğundadır. Ancak elbette bu mecrada sizinle aynı ürünleri satan firmalarla rekabetçi bir ortamda müşterilere ürün sunacağınızı unutmamanız gerekir.

Sanal pazaryerlerinde mağaza açmak ve avantajlı koşullarla satışa başlamak için tıklayınız.

3- Kendi Mobil Siteni Kur: Türkiye’deki 85 milyon nüfusun 55 milyonu akıllı telefon kullanıyor ve bu rakam her geçen gün artıyor. Akıllı telefonlar gündelik hayatımızda göz ardı edilemeyecek bir etkinliğe sahip olması bakımından e-ticaret’in en önemli kanallarından biri konumunda. Sürekli çevrimiçi olma olanağı sunan akıllı cihazların getirdiği kolaylıklar sayesinde alışveriş alışkanlıkları da son yıllarda oldukça değişim gösterdi ve mobil iletişimin gücü arttı. Mobil e-ticaret sitelerinin hayata geçmesiyle aslında bir anlamda tüm satış yapan firmaların hayali de gerçekleşmiş oldu: Sürekli müşterinin yanı başında bir dükkâna sahip olmak.

Ülkemizde de sadece mobil çözümle satış yaparak başarıyı yakalamış pek çok firma bulunmaktadır. Ancak bizim önerimiz, özellikle e-ticaret’e yeni adım atıyorsanız, mobil siteyi tek başına değil, tamamlayıcı bir unsur olarak kullanmanız olacaktır.

Unutulmaması gereken en önemli unsur, internette bir e-ticaret sitesine sahip olsanız da aynı site mobil cihazlar için optimize edilmediğinde bir bilgisayarda yaşanan deneyimi sunmayacak ve kullanımı oldukça zor olacaktır. Bu kanaldan başarıyı yakalamak için mobil mecralar için optimize edilmiş, sade ve basit şekilde hazırlanmış ve kolaylıkla kullanılabilen bir mobil arayüze sahip olmalısınız. İnternet sitelerinde olduğu gibi, mobil sitelerin kurulumu ve tasarımı aşamalarında da hizmet veren birçok profesyonel firma mevcuttur. İlgili firmalardan destek alarak en kolay ve kısa sürede mobil e-ticaret sitesine sahip olabilirsiniz.

4- Sosyal Medya: Akıllı telefon kullanıcılarının hemen hemen hepsi artık gününün belirli bir vaktini sosyal medya kullanımına ayırıyor. Son dönemde bu alandaki büyük potansiyel, firmalar tarafından da keşfedildi. Instagram, Twitter ve Facebook gibi sosyal medya mecralarında hesap açıp buradan ürünlerini tanıtan ve satış için fiziki veya sanal ortamdaki mağazalara yönlendiren girişimcilerin başarı hikâyeleriyle her gün karşılaşıyoruz.

Sosyal medyadan satış faaliyetinde bulunmak, diğer tüm mecralara göre farklı bir deneyimdir. Özellikle ürünlerinizin sizi takip eden yüzlerce kişiden, onları da takip eden binlerce kişiye ulaşması saniyeler içinde gerçekleşebilir. Beğenilen bir ürününüzle ilgili övgü içeren yorumlar size daha fazla müşteri getirebileceği gibi, olumsuz yorumlar da satışlarınızı düşürebilir.

Başarılı olmak için her sosyal mecra kanalında bulunmanız ve sürekli paylaşım yapmanız gerekmez. Önemli olan hedef müşteri kitlenizin kullanmakta olduğu sosyal medya kanallarını belirleyerek pazarlama faaliyetlerini bu kanallarda yoğunlaştırmanızdır. Takipçilerinizin ilgisini çekecek şekilde paylaşımlarda bulunmanız, sürekli akılda kalmanız için gereklidir, ancak aynı içeriği defalarca paylaşmaktan veya paylaşımlarınız arasında çok uzun aralıklar olmasından mutlaka kaçınmalısınız. Özgün olun, ürünlerinizi abartısız ve özelliklerini öne çıkartarak tanıtın ve en önemlisi paylaşımlarınızda kesinlikle tutamayacağınız sözler vermeyin. Unutmayın ki sosyal mecralarda yer alan olumsuz yorumlar, olumlu yorumlardan iki kat daha fazla etkiye sahiptir.

Başarılı bir e-ticaret sürecinde lojistik işlemleri, yani ürünün sanal mağazadan çıkıp müşterinin eline ulaştığı ana kadar olan süreç oldukça kritik rol oynar. Ürünün müşteriye zamanında ve doğru şekilde ulaşması müşteri memnuniyetini doğrudan etkiler ve yaşanacak sorunlar ciddi müşteri kayıplarına yol açabilir.

Eğer kendi lojistik ağınıza sahip değilseniz, ürün gönderimleri için ulusal ve uluslararası hizmet veren bir veya birkaç farklı lojistik firmasıyla anlaşma yapmanız gereklidir. Kargo şirketi, tüm pazarlama aşamalarını başarıyla gerçekleştirip en sonunda satışını gerçekleştirdiğiniz ürününüzü müşteriye teslim eden birim olduğundan, söz verilen zamanda ve hasarsız olarak ürünü teslim etmesi firma itibarınız için kritik önem taşımaktadır. Bu nedenle işbirliği yapacağınız firmanın piyasada deneyimli ve güven veren bir firma olmasına özen göstermelisiniz.

Lojistiğin bir diğer adımı ise ambalaj safhasıdır. Başarılı e-ticaret firmalarının ürünlerinin ambalajları konusunda titiz davranmaları, ambalajlamayla müşterilerini etkileyecek bir deneyim yaratarak rekabette farklılaşmalarını sağlamaktadır. Müşterinizin, aradaki lojistik firması kim olursa olsun, paketi açtığında firma logonuzu taşıyan bir ambalajla karşılaşması şirketiniz için önemli bir avantaj yaratır.

Son olarak, etkin stok yönetimi yapabilmeniz için hem tedarikte hem de satış sonrası teslimatta kargo sürelerini dikkate almanız gerektiğini unutmamalısınız. Stokta olmayan bir ürünün satışını yapıp bu nedenle gönderim süresini geciktirmeniz, oluşacak müşteri şikâyetleri nedeniyle hem işinizi olumsuz etkileyecek hem de kargo gönderimleri için birlikte çalıştığınız firmayla olan ilişkilerinizi zedeleyebilecek unsurların başında gelmektedir.

Buraya kadar e-ticaret’e hazırlık aşamalarından bahsettik ancak tabii ki hiçbir iş, yeterli sermaye ve bütçe planı olmadan başlayamaz. Yola çıkmadan önce iş planınızı detaylı bir şekilde ortaya koymalı, kısa ve uzun vadeli giderlerinizi belirlemeli, karşılaşacağınız riskleri önceden öngörmeli ve bütçe planlamanız içinde her birine yer vermelisiniz.

En sık yapılan hata, kısa zamanda yüksek gelir beklentisi sonucu, e-ticaret için yapacağınız yatırımı kısa vadeli gelirlerle kompanse edebileceğiniz algısıyla iş planı yapmaktır. Sınırlı sermayeyle kuracağınız her işin belirli bir gelişim ve tutunma dönemi olacak, bu dönemde gelirleriniz beklenenin çok altında seyredecektir. Müşterilerin sizin e-ticaret kanalınızı keşfetmesi, incelemesi, rakiplerle karşılaştırması ve satın alması başlı başına uzun bir süreçtir. Bu sürecin sonunda ürünü satın alan müşterilerin tavsiye süreciyle piyasada tanınma aşaması başlar. Satışını yaptığınız ürüne ve pazarlama faaliyetlerinizin büyüklüğüne göre tanınma ve tutunma süreleri de farklılık gösterir. Bu süreci atlatabilmek için başlangıç sermayenizin yeterli olması oldukça önemlidir.

Bütçenizi belirlerken hesaba katmanız gereken en önemli maliyet kalemleri:

• Firma kurulumu
• E-ticaret sitesi/mobil site kurulumu ve yönetimi
• Ürün tedariki ve depolama
• Lojistik
• Personel
• Reklam ve tanıtım
• Operasyonel giderler

Tüm bu maliyetlerin sonucunda, üzerine belirli bir oranda kâr payı ekleyerek satışını yapacağınız ürünlerin fiyatlarını belirleyeceksiniz. Satış süreci başladıktan sonra tüm masraflarınızı çıkartıp kâra geçmeniz beklenenden uzun sürebilir. Bu aşamada yalnızca sermayeyle ilerlemek sağlıklı olmayacaktır. Tavsiyemiz, özelikle yatırım sürecindeki maliyetlerinizi belirli bir döneme yayarak giderlerinizi uzun vadede gelirlerinizle kompanse edecek bir finansal model belirlemenizdir. Bu alanda Yapı Kredi şubelerinde bulunan uzman portföy yöneticilerimizle iş planlarınızı paylaşarak gerekli yatırım kredisi desteğini en uygun koşullarda alabilirsiniz.

Bütçede dikkate alınması gereken bir diğer husus ise stok yönetimidir. Başarılı bir stok yönetimi sayesinde toptan olarak tedarik ettiğiniz ürünlerinizi avantajlı birim fiyatlarla sunabilir ve ürün siparişlerini hızla teslim ederek kârlılığınızı arttırabilirsiniz. Ancak ortalama günlük satışlarınıza göre stok adetlerinizi belirlemezseniz, satış yapma kapasitenizin çok üzerinde bir stok adediyle depolama maliyetlerinizi arttırabilir veya satış kapasitenizin altında bir stokla müşterilerinize satış sonrası ürün gönderememe gibi problemlerle karşılaşabilirsiniz. Eğer bu alanda tedarikçilerle çalışıyorsanız, teslim tarihi ve koşullarını önceden belirleyerek stok maliyetlerinizi minimize edebilirsiniz.

E-ticaret’te başarılı olmanın en önemli koşullarından bir diğeri de tahsilat sürecinin sorunsuz işlemesidir. Tahsilat işlemlerinde yaşanan sorunlar müşteri ve gelir kayıplarına yol açmaktadır. Bu nedenle kullanacağınız ödeme sisteminizi, seçenekleri önceden belirlenmiş, sağlam ve güvenli bir altyapıyla hayata geçirmiş olmanız gerekmektedir.

Firmanıza ait bir e-ticaret siteniz varsa mutlaka Sanal POS kurulumunuz da yapılmış olmalıdır. Sanal POS kurulumu sayesinde satın alma sürecinde müşteriden tahsilatı anında yapabileceğiniz gibi, bankaların sağlamış olduğu taksit ve puan kazandırma olanaklarından da müşterilerinizin yararlanmasını sağlayabilirsiniz. Bu alanda, Türkiye’de üye işyeri ve kredi kartları pazarında özellikle World markasıyla lider konumda olan Yapı Kredi’nin sunduğu Sanal POS çözümleriyle 35 milyonun üzerinde Worldcard sahibini e-ticaret sitenize çekebilirsiniz. Yapı Kredi’nin sunduğu Sanal POS hizmetleri hakkında detaylı bilgiye buradan veya şubelerimizden ulaşabilir, başvurunuzu kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz.

Müşterilerinizin taleplerine yönelik ayrıca EFT/havale veya kapıda ödeme opsiyonlarını da değerlendirebilirsiniz.

Sanal pazar şeklinde hizmet veren alışveriş sitelerinden ürünlerinizi satışa sunuyorsanız, tahsilat işlemleriyle bire bir ilgilenmeniz gerekmez. Burada ilgili sanal pazar yönetimi, sizin yerinize tahsilat işlemlerini gerçekleştirerek belirli bir komisyon karşılığında tahsil ettiği tutarları düzenli olarak banka hesabınıza nakleder ve sizi bilgilendirir.

Ödeme seçenekleri dışında, tahsilatı yapacağınız sayfada işinizi ve müşteri algısını kolaylaştıracak önemli unsurlar bulunmaktadır. Ödeme sayfasının mümkün olduğunca müşterinin aklını karıştırmayacak, sade görünümlü bir sayfa olması gerekir. Bu sayfa üzerinde sonradan müşteri şikâyeti oluşturmaması açısından kargo maliyetlerine ve ürünün tahmini teslim tarihine yer vermeniz gerekir.

Kendi web/mobil sitesini kurup ürünlerinin satışını buradan yapacaklar için en önemli konulardan bir diğeri ise müşterilerin site hakkında nasıl bilgi alacağı ve hangi iletişim kanallarıyla içeri çekileceğidir. Bu konuda belli başlı birkaç uygulama bulunmaktadır:

• Arama Motoru Optimizasyonu: En popüler ve sık kullanılan seçenektir. Kısaca SEO olarak adlandırılan bu yöntem sayesinde Google gibi müşterilerinizin sıklıkla kullandığı arama motorlarında en üst sıralarda çıkma şansı elde edersiniz. Arama motorlarında en üst sırada çıkabilmek için sitenizdeki içeriklerin özgün olması, sıklıkla aranan anahtar kelimeleri içermesi, görüntülü aramalar için ürün görsellerinizin sitede yer alması ve sosyal medya referansları içermesi gerekir. Sitenizin ilgili başlıklarda en uygun duruma getirebilmesi için bu alanda hizmet veren firmalardan yardım alabilirsiniz.

• Arama Motoru Reklamları: Sitenize ziyaretçileri çekmek için kullanabileceğiniz bir diğer yöntem ise arama motorlarına reklam vermektir. Bu noktada ülkemizde ve dünyada en çok kullanılan ve Google tarafından sunulan Ads reklam servisi öne çıkmaktadır.
  
  Ads kullanımı yapabilmek için öncelikle bir Google hesabı oluşturmalısınız. Daha sonra hesabınızla https://ads.google.com/sitesine giriş yapmanız ve yönlendirmeleri takip etmeniz yeterlidir. Önünüze gelecek sayfalarda adım adım nasıl reklamınızı oluşturacağınızı planlar, bütçenize göre reklam sürenizi belirleyebilirsiniz. Doğru girdilerle düşük bütçelerde bile yüksek geri dönüş sağlayabilirsiniz.
  
  Birinci önceliğiniz tıklama maliyetini düşürmek olmalıdır, bu nedenle düşük fiyatlı anahtar kelimelerle, örneğin markanızın veya ürününüzün adını seçerek elinizdeki reklam bütçesini verimli bir şekilde kullanabilirsiniz. Yüksek tıklama maliyetine sahip kelimeler seçmeniz durumunda reklam bütçenizi hızla bitirebilir ve beklediğinizin çok altında bir faydayla karşılaşabilirsiniz.

• Sosyal Medya Reklamları: Facebook, Twitter, Instagram, Youtube vb. sosyal medya mecralarını kullanarak da reklamınızı yapabilir, ziyaretçi sayınızı arttırabilirsiniz. Son yıllarda artan sosyal medya kullanımıyla artık bu kanallardan yapılan reklamlar müşterilerin oldukça ilgisini çekmektedir. Reklam veren firmalar ise sosyal medya kanallarının hedef kitle belirleme yeteneklerini kullanarak kullanıcıların ilgi alanlarına, yaşlarına ve yaşadıkları bölgelere göre reklam yapmak istedikleri kitleleri seçerek en doğru iletişimi yapma şansına sahip olmaktadır.

• e-Posta ve SMS: Pazarda neredeyse tüm firmaların olanakları çerçevesinde uyguladıkları iletişim yöntemi olarak öne çıkmaktadır. Burada dikkat etmeniz gereken, 1 Mayıs 2015 tarihinde çıkan “İzinli Pazarlama Kanunu” gereğince kendisine iletişim yapılmasına izin vermemiş olan bireylere SMS veya e-posta göndererek iletişim yapmanız durumunda cezalarla karşı karşıya kalma ihtimalinizdir. Kendi müşteri veri tabanınızı oluşturup e-posta ve SMS gönderimi yapabileceğiniz gibi, telekomünikasyon operatörlerinin sunduğu ve önceden izin alınmış müşteri kitlelerinden oluşan izinli pazarlama veri tabanlarından da reklam amaçlı faydalanabilirsiniz.

• Medya kanalları: Yüksek bir iletişim bütçeniz varsa e-ticaret kanalınızı televizyon, radyo, internet siteleri, gazete ve dergilere vereceğiniz reklamlarla da tanıtabilirsiniz.